Bor Mutlu Sonlu Masöz Bayanlar Masaj

Bor Mutlu Sonlu Masöz

Eskiden William Wasp1 diye takılırdı ona sevecenlikle. Ama William’ın bunu ırksal bir sataşma olarak gördüğünü anlayalı beri vazgeçmişti takılmaktan. William, incinmiş bir tavırla, “Ben sana Bor Mutlu Sonlu Masöz Letonyalı Lesje diyor muyum?” demişti. Lesje, “Litvanyalı” diye dü zeltmişti, “Litvak.” William’ın Baltık ü lkeleriyle başı hoş değildi. Lesje, “Hem desen de ben alınmazdım” diye eklemişti. Fakat yalan sö ylü yordu. “Peki, Kanadalı William diyebilir miyim sana?”

Sevgili, can William. Bü tü n gü n nerelerdeydin? Bundan azca sonrasında ikinci Dü nya Savaşı’yla ilgili bir  tartışmaya  girişmişlerdi.  William’a  gö re  I˙ngilizler  ve  normal olarak  Deniz  Kuvvetlerinde  bahriye albayı olan babası da içlerinde olmak ü zere Kanadalılar –ki bu da William’ı dü nya sorunları ü zerinde konuşmaya yetkili kılıyordu– ü stü n terbiye ilkeleri yü zü nden savaşa girmişlerdi; Yahudileri gaz molekü lleri ve yelek dü ğmesi olmaktan kurtarmak için. Lesje bu gö rü şe karşıydı. “Birkaç Yahudi’yi kurtarmak o denli ö nemli değil” demişti.

Bor Mutlu Sonlu Masöz

“Hitler o sıralar Polonya’ya el atmasaydı, Hollanda’yı işgal etmeseydi, sırf gö nlü nü hoş etmek için bü tü n Yahudileri cayır cayır yakardı.” William onun bu gö rü şü nü nankö rce bulmuştu. Bunun ü zerine Lesje da Rachel Teyze’sini ö ne sü rmü ştü . Teyzesi kurtarılamamıştı ve adsız altın dişleri I˙sviçre  bankalarının  birindeki  bir  hesaba  yatırılmıştı.  “Peki,  bu  ö fkeli  hayalete  karşı  ne diyeceksin bakalım?” William, tıraş olmak için kalkıp banyoya gitmişti. Lesje kendisini biraz bayağı bulmuştu.

(sonrasında,  ö bü r  ninesi  vardı,  anneannesi.  “I˙lkin  Hitler’i  lukle  karşılamıştık”  diye  anlatırdı. “Onun  Ruslardan  iyi  olduğunu  dü şü nü yorduk.  I˙şte  neler  oldu,  gö rü yorsun.”  Acı  bir  alay saklıydı bu sö zlerde. Çü nkü anneannesinin kocası Ukrayna’dayken koyu bir komü nistti. Oradan bu yü zden ayrılmak zorunda kalmışlardı. Siyaset yü zü nden. Adam kiliseye gitmezdi, kiliseden içeri adımını bile atmazdı. “Tü kü reyim kilisenin içine” deyip dururdu. Lesje’nın anneannesi kocası öldükten çok sonraları bile onun için gözyaşı dökmüştü.) Lesje son zamanlarda artık William’ın kendisine evlenme ö nermesini beklemediğini farklıymışti. Bir zamanlar bunun kendiliğinden olacağına inanırdı. O¨ nce biriyle yaşardınız, birlikte yaşamayı    denerdiniz.    Sonrasında    evlenirdiniz.